Son yıllarda bisiklet ulaşımının popüler olmaya başlamasıyla birlikte, şehirlerdeki trafik yapısı ve bilincinin motorlu taşıtlara uygun olmasından, bisiklet kullananların karşılaştığı sıkıntılar da çoğaldı. Buna bağlı olarak bisikletlileri temsil eden sivil toplum örgütlerine ihtiyaç artıyor. Yavaş Şehir Seferihisar’da, unvanının gereklerinden birisi bisiklet kullanımının arttırılması olmasına rağmen henüz bir bisiklet derneği yok. Buradan yola çıkan Seferihisarlı bisiklet dostları, bugünlerde dernekleşme çalışmalarını yoğunlaştırdılar. Dernekleşme çalışmalarını yürütenlerden Haluk Koçoğlu’yla Seferihisar’da bisiklet kullanımı ve kurulacak derneği bekleyen işler üzerine konuştuk.
– Dernek kurma ihtiyacı nereden çıktı?
– Bisikletli yaşam tüm dünyada gelişirken Türkiye’de de birçok kent ve kasabada bu yönde bir gelişme görüyoruz. Fakat henüz Seferihisar’da bisikletlileri temsil eden bir dernek yok. Bir süredir bunun eksikliğini hissedenlerle konuşuyoruz. Bir araya geldiğimizde bir dernek kurma gerekliliği ortaya çıktı. Ben ihtiyaçlar açısından bakıldığında Türkiye’de ve Dünya’da halihazırda var olan derneklerden daha farklı bir dernek olması gerektiğini düşünüyorum. Bence bu derneğin amacı bisikleti bir ulaşım aracı olarak kullanmanın getirdiği zorluklarla başa çıkmanın yanı sıra bisiklet kullanmayan insanları da bisiklet kültürüyle tanıştırmak olmalı. Kentte yaşayan farklı yaş ve meslek gruplarından insanları bu kültür vasıtasıyla bisiklete yaklaştırma fikrini öne çıkaran bir dernek oluşturmak istiyoruz. Öte yandan kent sakinlerinin bisiklet kullanan insanların hayata bakışlarını anlamalarını, çevre konusundaki duyarlılıklarını fark etmelerini sağlamak, sağlıklı yaşam sürdürme isteklerini anlamalarına yardımcı olmak istiyoruz.
– Bunu sağlayabilmek için ne gibi faaliyetler düşünüyorsunuz?
– Eğitim çağındaki çocukları liseden, ortaokuldan hatta ilkokuldan itibaren bisiklet kullanımına yöneltecek eğitimler düşünüyoruz. Bu konuda devlet kurumlarının da Seferihisar içindeki yaklaşımlarına etki etmek istiyoruz. Türkiye genelinde belediyelerin, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda çalışmaları var. Fakat bu çalışmaların Seferihisar’a yeteri kadar ulaştığını düşünmüyoruz. Dernek olarak bunun farkındalığını da yaratmak istiyoruz. Ayrıca farklı meslek grupları ve onları temsil eden örgütlere ziyaretler ve toplantılar yaparak bisiklet kültürünün yerleşmesi için uğraşacağız.
– Dernekleşme çalışmaları olarak neler yapıyorsunuz?
Her salı günü Seferihisar Üretici Pazarı’nda masa kuruyoruz. Dernek girişimini temsil eden arkadaşlar burada bisiklet ulaşımına ve kültürüne ilgi duyanlarla görüşüyor, onlara bilgi veriyor. Bu vesileyle insanları yine her salı akşamı Kent Konseyi Salonu’nda gerçekleştirdiğimiz film gösterimlerine davet ediyor. Film gösterimimizin öncesinde bisikletli eğitimimiz oluyor. Şimdilik bu eğitimde katılımcı bisiklet dostlarına bisiklet mekaniği konusunda pratik teknik bilgiler veriyoruz. Lastik değiştirmeyi, fren ve vites ayarlarını nasıl yapmaları gerektiğini gösteriyoruz mesela. İleriki günlerde şehirde bisiklet kullanırken esnafa, yayalara ve diğer taşıtlara davranışların nasıl olması gerektiğini anlatan eğitimler olacak. Sağlık görevlileriyle beraber hem dernek üyelerine hem Seferihisar halkına bisikletin sağlığa faydalarını da anlatmak istiyoruz. Bu faaliyetleri sürdürürken Seferihisar Belediyesi, Seferihisar Kent Konseyi ve çeşitli meslek odalarıyla yardımlaşmak istiyoruz.
– Günümüzde bisiklet kent yaşamında olması gereken yerde mi sizce?
– Türkiye genelinde planlı bir şehirciliğin olduğunu söylemek zor. Gelişmiş ülkelere baktığımızda kent ulaşımı en az 10 yıllık öngörülerle planlanıyor. Bu plan dahilinde bisiklete de önemli bir yer ayırıyorlar. Çünkü motorlu araçların havaya saldığı karbondioksit gazı kentte yaşamı olumsuz etkiliyor. Öte yandan trafik yoğunluğu kentin insanlara değil arabalara tahsis edilmesine yol açıyor. Şehir planlamasının bir an önce kent yönetiminin programına girmesi gerekiyor. Bisikletlilerin ve dolayısıyla derneğimizin talepleri bunu hızlandıracaktır.
